Rss Feed

  1. Bu sefer İstanbul' dan merhaba

    Blogu biraz günlük gibi kullanmak olacak ama... Wi-Fi bulmuşken yazmamak olmazdı tabi.

    Özlemem dediğim yerlerden biri benim için İstanbul. 
    Açıkcası hiçbir zaman bu şehrin aşığı olamadım, hayatımda ailem dışında en değer verdiğim kişiler burda yaşıyor olsa da, taşınmamak için ciddi ciddi direndim. Eh, maalesef kader kısmet galip geldi ama daha sonra kürçü dükkanı İzmir'e geri döndüm. 

    Elbette ki güzel şehir, hatta dünyanın en güzel şehri belki de ama ben yanlış zamanda yaşadım diyelim. İlerde daha doğru bir zamanda ve daha doğru insanlarla tekrar denerim bu şehri belki de.

    Aslında ben daha sessiz sakin yerleri seviyorum. Insanlardan uzak ama insansız olmalı. Ben istediğimde aralarına karışmalıyım. 
    Ne iş yaptığım önemli değil ama güne mutlu uyanmalıyım.
    İşten eve otobüs tepelerinde bayılmak üzere değil de, en fazla 10 dakika mesafedeki evime iş sonrası mayomu almaya gitmeliyim. 
    Akşamüstlerini evin terasında ya da bahçesinde, yanımda Herkül, Zeyna ve Böcek, kitap okuyarak karşılamalıyım, belki arka fonda da Louis Armstrong veya İbrahim Ferrer çalar...
    Akşamları ise dostlarımı toplamalıyım. Yemek yapmaktan nefret ederim ama tatlı konusunda iş değişir, bu yüzden onlara tarifini tutturduğum cheesecakeleri sunmalıyım.
    Yanımda biri olmalı mı, olmamalı mı henüz emin değilim ama bu şartlarda mutlu olmalıyım :)
    Ve tabi bunları yapmak için emekliliğimi beklememeliyim.

    Herkesin bir hayali vardır işte. Kiminin mutlu bir aile yaşantısı üzerine, kimininse sağlam bir kariyer... Hepsinin bir arada olduğu şanslılardansanız ne mutlu size ama benimkisi de böyle...

    Tüm hayallerimizin günün birinde hayal olmaktan çıkması ve hayatımıza katılması dileğiyle!


  2. 4 yorum:

    1. Unknown dedi ki...

      huzur bulduğun dostlarla, emekliliğini beklemeden mutlu olman dileğiyle ....

    2. ecefobi dedi ki...

      Çok teşekkür ederim

    3. ecefobi dedi ki...

      Guzel dileklerin icin cok tesekkur ederim

    Yorum Gönder